top of page

Bir Yıl Hiçbir Şey Satın Almamak Mümkün mü?

Doğal kaynakların tükeneyazması, zero waste ve minimalizmin bir akım haline gelmesi, döngüsel ekonominin lineer ekonomiye göre daha sürdürülebilir ve ekonomik olduğunun fark edilmesi gibi farklı birçok etki son 10 yılda epey hayatımıza girdi. Bir kısmımız yakın zamanda dahil olsa da, fark etmeden içine girdiğimiz bu akımların tesiri altında kaldık.

Örneğin ben, sıfır çöp üzerine yazmaya üç yıl evvel bu zamanlar başlamışım; ancak onun öncesinde kentte daha iyi bir hayatın nasıl mümkün olabileceğine dair yazılar eklemişim ki gidişat burasıymış. 

Biliyorsunuz bu yazılardan beş yıl evvel şampuanı hayatımdan çıkarmıştım. Farkındalığımın nasıl başladığını tam hatırlamamakla birlikte, Gezinin bende ivme kazandırdığı kesin.


Türkçe Kaynak ve Yerel Örnek Sıkıntısı

O dönemde çöp çıkarmamak, israfsız ve yerel beslenmek, az tüketmek, sadeleşmek, zehirsiz temizlenmek üzerine pek Türkçe kaynak ve yerel örnek yoktu. Zaten blogda bu konuları yazma motivasyonumun nedeni buydu. Yok madem ben yazayım, dedim. 

Almadım

Almadım Blogu

Karşıma çıkan Almadım blogu, bana Hah bunu arıyordum dedirtti. 2015 yılı sonuydu. Yıl başlangıcının da bana verdiği yetkiye dayanarak, 2016 yılına 'Almayacağım' diyerek girdim ve kendime Almadım yılı ilan ettim. 


Bunu yaparken 2015'in son günü, son bir güç alışveriş yapmadım. Her şeyi oluruna bıraktım.  Bu kararı verirken; Kesinlikle almayacağım dediklerim:

  • Kıyafet, ayakkabı (çorap dahil)

  • Aksesuar (küpe dahil)

  • Ev eşyası, mutfak eşyası (spatula dahil)

  • Elektronik eşya (pil dahil)

  • Renkli kozmetik (oje dahil)

Bittikten sonra alabileceklerim:

  • Yiyecek, içecek

  • Temizleyici (sabun, deterjan, diş macunu vs)

  • Kişisel bakım (ped, tuvalet kağıdı, diş fırçası vs)

*Hizmet alımı (kira, fatura vs) ve seyahati (bilet, vize vs) kısıtlamadım. Bittikten sonra alabileceklerimi biraz açmak isterim. Hepimizin evinde olduğu gibi bizim evde de istif vardı. Ne kadar tüketebileceğimize ve son kullanma tarihlerine bakmadan istiflediklerimiz yani. Yedekler, yedeklerin yedekleri. Yiyecek, içecek ve temizleyicilerde de şişenin, kavanozun sonunu görmeden almadım. Yeni aldıklarımı da ambalajsızlarıyla değiştirdim. Sonuçta kendime yenildim. Çok güzel yenildim. Bir yılda dört parça eşya aldım. Renkli kozmetik ve aksesuar almama hiç gerek kalmadı. Hatta renkli kozmetiklerimin fazla olduğunu o dönemde fark ettim. Elektronik eşya almama konusunda çok zorlandım. Bir mouse almak zorunda kaldım. Pil de dahil tek kullanımlıkları hayatımdan tamamen çıkardığım yıl oldu. 

Satın almayı bırakarak neyi fark ettim?

  • Satın alma eğilimim ihtiyacım dahilinde değilmiş. Bir ürünü bir önceki tükenmeden alıp istifliyormuşum.

  • Bir ihtiyaç bir başka ihtiyacı tetikliyormuş. Beğenerek aldığım bir ayakkabı, bir çantayı almaya itiyormuş.

  • Çok severek aldığımı düşündüğüm bir ürün (mesela bir bluz) diğer bluzlerin altında kaldığı için görünmeyerek kullanılmıyormuş, bu nasıl sevgi anlamıyorum.

  • Her gün başka giyinmek, zorunluluk gibi davrandığım bir hareketmiş. Halbuki iki gün üst üste aynı giyinmemi, önemsediğim hiç kimse fark etmiyormuş. 

  • Sıfır çöp desem de, yaptıklarım epey yetersizmiş.

  • Satın alsam da almasam da alışverişte çok zaman kaybediyormuşum. 

  • Para, biriktirebilen bir şeymiş.

Almamak üzerinden yeniden geçeriz. Bu vesileyle Selma Hekim'e teşekkür edeyim. Ve sizi başlamanız için buraya davet edeyim: Almadım ama sor neden.


Sevgiler, Utku @kentteeekolojikhayat

bottom of page