top of page

Saçlarımı 8 Yıldır Şampuanlamıyorum

Beni @kentteekolojikhayat 'ta takip edenler bilirler. İleri derecede NoPoocuyum

No Poo serüvenim, yıllar önce (sanırım 10 yıl) saçlarını hiç yıkamayan birinin haberiyle başladı. Haberde, herhangi bir şampuan veya sabun kullanmadan saçlarını sadece suyla temizlediğini yazıyordu. Üstelik, önce yağlandığını, sonra yağlanmamaya başladığını söylüyordu haber.

Kendi kendime bahse girmeye bayıldığım için şampuanı bir anda bıraktım. Tabii ki ikinci gün yağlandı. Sabırla, yağlanmayacağı günü beklemeye başladım. Benim için her gün Bad Hair Day'di. 

Sabrın sonu bu kez selamet olmadı ve hemmmen şampuana geçtim.

Şampuansız 8 yıl

Şampuana geri döndükten bir süre sonra, bir daha denemeye karar vererek sadece karbonatla temizlemeyi denedim. Belki çok temizleyecekti; ama hiç pratik değildi. Banyoda uzun zaman geçirmem gerekiyordu. Onu da bıraktım. Akabinde sadece sirkeyi denedim, bu denemem de başarısız oldu. 

Denemelerim o kadar ileriye geçti ki, kafamda yumurta bile kırdım. (: Yok yok yumurtayı kafamda kırmadım. Ama kırdığım ve çırptığım yumurta ile saçımı temizlemeye çalıştım. Yumurta saça çok iyi geliyor, ama yine pratik olmayan bir yöntemi daha bıraktım.

Sonunda eski usul sabunla temizliğe geçtim. Kendime bir zeytinyağı sabunu aldım. Saçlarım kuruya yakın ve kalın telli olduğu için daha da sertleşti. Sirkeyle yumuşatmaya çalıştım, sirke epey işe yaradı. Uzun bir süre bu yöntemi kullandım. 

Ancak fark ettim ki daha iyi bir sabuna geçmek, daha iyi bir sonuç almamı sağladı. Sabun hakkında yaptığım okumalar ve uzmanlarıyla sohbetlerim sonunda doğal denen sabunların içinde renklendirici ve esans olduğunu öğrendim. 

Aktarlarda ve marketten aldığım sabunların yoğun kokusu, yoğun köpürmesi ve yoğun rengi saçlarımda istediğim sonucu almamı engelliyormuş.

Aynı zamanda marketten aldığım sirke de yeteri kadar işe yaramıyordu, çünkü fermente değildi. 

Sonra el yapımı sabun ve sirkeye geçtim. Birkaç farklı denemeden sonra benim saçım için en uygun zeytinyağı sabununu buldum. İyi sabun sayesinde sirke kullanmama da gerek kalmadı. Üstelik şampuanlarken, her gün yıkamam gerekiyordu. Şimdilerde 4-5 günde bir sabunlamak yetiyor. 

Geldiğim noktada sadece suyla temizlik yetiyor. Kent hayatında temizleyiciye ihtiyacım oluyor; saç için yapılmış ürünleri kullanıyorum. Ambalajsız, zehirsiz katı şampuanları.

Sulu temizlikte sabuna geçmek ne kadar iyi geldiyse, kuru temizlikte de doğal tarağa geçmek o kadar iyi geldi. Her gün saçlarımı kemik(boynuz) tarakla tarıyorum. Bu sayede tozdan temizliyorum.

8 yılda saçlarım boyalı, boyasız, kaküllü, uzun ve kısa oldu. Her durumda yetti.


Şampuanı bırakmak bana ne kazandırdı?

  • Şimdilerde saçımı daha nadir temizliyorum. 

  • Yeni çıkan ürünleri takip etmekle zaman kaybetmiyorum.

  • Uzun yıllardır kepeklenme olmadı.

  • Liseden bu yana mücadele ettiğim, çok doktordan çok ilaç tavsiyesi aldığım mantar yıllardır çıkmıyor.

  • Daha sağlıklı uzuyor, kırıklarını aldırmama gerek kalmıyor. İstediğim gibi uzatıyorum.

  • Hem kırıklarımı aldırmak zorunda kalmadığım için, hem de şampuan, bakım yağı, saç kremi, vs ürünlere harcama yapmadığım için saç içim daha az para harcıyorum.

  • Hiç ambalaj üretmiyorum.

  • Denizleri hiç kirletmiyorum.

  • Hayvan testlerine göz yummuyorum.

  • Sabunumu kimin yaptığını biliyorum. 

(2 yıl sonra edit)

Saçlarımı 10 yıldır endüstriyel ve plastik ambalajlı şampuanlarla temizlemiyorum. Sürecimi izlemek için buraya:

Ekolojik Dönüşüm'den katı şampuan almak için, şimşir tarak almak için, boynuz tarak almak için tıklayın.


Sevgiler,

bottom of page