Klimataryen beslenme, iklim dostu beslenmek anlamına geliyor.
Suni gübre ve tarım zehri kullanımı, monokültür tarım, endüstriyel hayvansal gıda üretimi, bölgesi dışında üretim ve birçok yanlış tarım uygulaması haddinden fazla kaynak tüketirken, yine haddinden fazla karbon salımına neden oluyor.
Eğer gıdanızı pazardan, manavdan, marketten, bakkaldan, kasaptan alıyorsanız, evet siz de bu endüstriyel gıdayı tüketiyorsunuz.
Koşullarınızı hemen değiştirmenizin kolay olmadığını biliyorum. Değiştirene kadar klimataryen yani iklim dostu beslenmeye başlayabilirsiniz:
▪︎
Endüstriyel kırmızı et tüketimimizi, hatta tüm büyükbaş hayvancılık ürünlerini azaltabilirsiniz.🐄
▪︎ Mevsiminde gıda tüketebilirsiniz. Domates zamanı, ohh bol bol yiyin, ama kışın domatese gerek yok. 🤷🏻♀️
▪︎ Gıdanızı en yakınınızdan alabilirsiniz. Kendi kentiniz, bölgeniz, yoksa, ülkeniz; ama daha uzaktan olmasa iyi olur. 🏡
▪︎ Yeteri kadar alıp israf etmeyebilirsiniz. Gıda israfının %61'i evlerimizde oluyor. Gıda israfının sera gazlarına etkisi ise %10.😒
Farkındaysanız bu beslenme biçimi, sadece gezegene değil; bedeninize de, cebinize de iyi gelecek.☀️
Not: Ben onarıcı besleniyorum, iyileştirici de diyebiliriz. (Ben uydurdum). Tükettiğim bitkisel ve hayvansal tüm gıdalar karbonu toprağa gömüyor, suyu tutuyor, biyoçeşitliliği koruyor. Karbonu gömmek demek, iklim krizine tersine çevirmesi demek. Gıdamı aldığım yerleri aldıkça Instagram hikâyelerde paylaşıyorum.
Sevgiler,
Utku