Ekolojik Dönüşüm olarak üç gün boyunca Kadıköy Belediyesi'nin Dünya Çevre Günü kapsamında düzenlediği Kadıköy Çevre Festivali'nde Geççi ile birlikte kıl çadırdaydık. İstanbul'un ortasında kim bilir kaç yüzyıl sonra bir kıl çadırda olmak hem çok heyecan vericiydi, hem de bu sıcaklarda serinletici. (:
Keçileri, koyunları, köpekleri ve develeriyle tam göçebe hayat yaşayan tek topluluk kalan Sarıkeçililerin yurdunu, yurdumuza getirmesi ve deneyimlerini Kadıköylülerle paylaşması çok değerliydi.
Kır ve kent ağını güçlendirmenin iklim kriziyle mücadele etmemizde önemi bir yana, kültürel ve sosyal ilişkiler kurmamız da bizi güçlendiren değer taşlarından birisi.
İklim krizi ile mücadelede göçebe hayvancılığın olumlu rolünü hep konuşuyoruz. Geçtiğimiz sene orman yangınları sonrasında yanmış ormanda tek yeşil alanın, göç yolu üzerindeki alan olması tesadüf değil; kadim bilgi ve bilimsel veri.
"İklim krizi ve hayvancılık mı?" diyorsanız haklısınız; ama önemli bir eksiği hatırlatmak istiyorum: iklim krizinin nedeni endüstriyel hayvancılık ve endüstriyel tarım.
Hatta göçebe hayvancılık (ve benzer uygulamalar) iklim krizini tersine çevirir.
"İklim krizi ile mücadelede bir yaşam pratiği: Sarıkeçililer"i konuştuğumuz panelimize gelen çadıra sığmadı, taştı.
Sarıkeçililerin hepimizle ilişki kurmasını sağlayan Geççi'nin bir parçası olduğumuz için çok mutluyuz.
Sevgiler,
Utku