Kendimi minimalist olarak tanımlıyorum. Söyleyeceğim en iyi şey bir yolculuk anında olmam olabilir.
Velev ki minimalistim, ben neden minimalistim?
Öncelikle hiçbir şey bir anda olmaz. Bir kitap okudum hayatım değişti değil. Olmaz da. İki gün sonra eski haline döner. Minimalizmin de diğer her şey gibi bir süreç olduğunu unutmamak gerek.
1. Kendime meydan okumayı seviyorum.
Bir sene boyunca okuyacağım kitap listesini çıkarmayı, bir sene boyunca hiç kitap satın almama kararını, her gün bir sevdiğimi arayacağım demeyi seviyorum.
Selma Hekim'in Almadım blogu bana cesaret vermişti. Bir sene boyunca hiçbir şey satın almadan yaşayabilir miyim, diye düşündüm. Almadım yılım hakkındaki yazımı okumak için tıklayın.
2. Kolaycılıkta dünya markasıyım.
Temiz ve düzen benim işim değil. Ne kadar az eşya, o kadar az ev işi.
3. Bir tarzım var.
Ben gelmişim 34 yaşına, neden her hafta alışverişe çıkayım ki! Her hafta değişen vitrin beni ne kadar etkileyebilir ki! Etkilemiyor.
4. Ucuz alacak kadar zengin değilim.
Nitelikli, sürdürülebilir ve yeterli besleniyorum, ayrıca kıyafetlerim de böyle. Hatta tüm hayatım. Tek kullanımlıkların hiç hesap etmediğimiz minik maliyetleri var. Bu minik maliyetler birleştiğinde büyük bir zarar ediyor.
5. Zamanım yok
Ne alışveriş yapacak, ne çöp çıkaracak vaktim var. Haftada 10 dakika alışveriş için yeterli. Çöp çıkarmak için ayıracak vaktim sıfır dakika.
Sevgiler,
Utku